Açıklama
Artık veda zamanıydı. Ve işte ben Kaptan Ano, Yesa, Enkido, Vişnu ve Kukul Kaan; ışık halkaları içinde mavi gökyüzünde süzüldük. Hedef; Orta Dünya’nın kuzeyindeki piramitlerdi. Gökyüzünde Yesa’ya dedim ki:
‘Elveda Yesa. Ayrılık vakti geldi. Gen şifreleri beynine girildi. İnsan kızlarından kendine bir eş al ve çoğal. Artık bu mavi gezegenin zamanını yaşa. Buranın yöneticisi sensin. Onlara de ki; savaşmasınlar, barışsınlar; zulmetmesinler, iyilik dokusunlar. Yeri ve göğü kirletmesinler. Gezegeni tüketmesinler. Ve Sonsuz Enerji’ye yürüsünler. Sizlere Şatano Kolonileri’nden biri kötülük etmeye kalkarsa, Orta Dünya’daki Büyük Piramit’in altına bakın. Ahit Sandığı’nı bulun. Ahit Sandığı’nın içinde kuant tabletleri var. Tabletlerde Sonsuz Enerji’nin ışığını göreceksiniz. Bu ışık sizleri tüm kötülüklerden koruyacaktır. Yeter ki Şatanolara inananlardan olmayın.’
Ve Yesa’yı kirlenmiş, bozulmuş Dünya’da bırakıp ana gemiye dönerek başka kolonilere, başka galaksilere uçtuk.”
İlk tablette yazılanların okunması sona erdiğinde İsa Abbas hala titriyordu. Ve orada bulunanlar, siz deyin dört, ben diyeyim yedi, kimileri desin on iki kişiydiler.
Diğer tabletlerde yazılanlar da onlara malum ve sonra da kanun oldu.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.