Açıklama
Bülbül gibi şakıya şakıya modern asrın yüzüne tükürdüm
Vahyin nuru damlaya damlaya tutuşturdu göğsümdeki ateşi
Böylece modern asrın kirli emellerini yanımdan yöremden üfürdüm
Bir kütük gibi yana yana parıldayıp durdu gönlümün güneşi
Vahiyden güç alarak zehir zemberek karanlığı Kaf dağına sürdüm
Bundan dolayı bulunmaz yalım yalaz ruhumun menendi eşi
Beni bana anlatır durur asırlardır nazm – ı celil nuru
Ben ondan razıyım o benden razı gönlümde aşk nârı parıldar
Onun sayesinde başını alıp gitti hayatımdan asrın çirkef uru
Melül mahzun olsa da ömrümün her anı yine de rahmet şarıldar
Yalnız ve yalnız onda buldum ruhumu şenlendiren süruru
Yana yakıla bütün hücrelerim uhrevi vuslatı mırıldar
Eşref – i mahlûkat sınırına dayanıp aşk odu nedir bildim
Bütün kuşlar benim yere göğe sığmaz dertlerime dem çekti
Erenler safına demir atıp dünyayı gözümden gönlümden sildim
Nazm – ı celil ruhuna eğilince yalvaç izi gönlüme irfan ekti
Hicretin anlamını içerek yundum yıkandım arındım irkildim
Öyle ki beni vurmaya yeltenen dünya sevgisi yüreğimden sekti
Nazm – ı celil sevgisi içe içe elbet kendini bulur gül yurdum
Söyler misin bana ey seyri sülük yolcusu bunu bilmeyecek ne var
Dağlara çıktım şehirlere indim geldim aşk odunun eşiğinde durdum
Bütün yollara sırt dönüp de peygamber izini kendime eyledim kulvar
Ben Türk’üm nazm – ı celil sözü tutup turnayı gözünden vurdum
Ey peygamber kalbinden sızan aşk odu şimdi beni sımsıkı sar
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.